Verimliliğin Peşinde! BNG Tarım Röportajı

Verimliliğin Peşinde Röportaj Serisi:
BNG Tarım
Verimliliğin devamı için güçlü otokontrolTrakya Bölgesinin verimliliğini hedefine almış işletmesi
BNG Tarım’ın deneyimli yöneticisi Veteriner Hekim Alaattin
Özbey ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda sağlıklı toplumların
gelişebilmesi için sağlıklı hayvanların yetiştirilebilmesinin
önemini bir kez daha vurgulanmış olduk.
BNG Tarım’ın deneyimli yöneticisi Veteriner Hekim Alaattin
Özbey ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda sağlıklı toplumların
gelişebilmesi için sağlıklı hayvanların yetiştirilebilmesinin
önemini bir kez daha vurgulanmış olduk.
Dollvet sponsorluğunda yürütülen “Verimliliğin Peşinde” projesi kapsamında, BNG Tarım’dayız. Bizi karşılayan isim ise, hayvancılık sektöründe 45 yıllık deneyimi ve derin bilgi birikimiyle tanınan bir veteriner hekim ve iş insanı olan Alattin Özbey. Özbey, hayvancılığa adanmış bir ömrü geride bırakırken, sektördeki dinamik değişimleri ve yenilikçi yaklaşımlarıyla her daim öncü bir rol üstlenmiştir. Onunla yaptığımız bu keyifli röportajda, hem hayvancılığın geçmişine dair derin izlenimlere, hem de geleceğin sürdürülebilir hayvancılık vizyonuna dair önemli ipuçlarına ulaşacaksınız. Dollvet’in rehberliğinde, hayvancılığın bugünü ve yarını hakkında daha derin bir bakış açısı sunmaya hazırız.
Hayvancılıkta kalite ve güvenin adresi: BNG Tarım
Tarıma adım attıktan sonra, sektörde ilaç alanında da 28 yıllık bir deneyim kazandım. 2011 yılının Nisan ayında, bu uzun süreli tecrübemi kendi işletmeme taşıyarak BNG Tarım’ı kurduk ve bugüne kadar faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İşletmemizin faaliyete geçtiği 2011 yılı Aralık ayında ilk hayvan ithalatımızı gerçekleştirdik. Bizim en büyük önceliğimiz, kaliteli ve sağlıklı ürün üretmek. Sektörde, özellikle hayvancılık alanında, kaliteyi ve hijyeni sürdürülebilir kılmak oldukça önemli. Bu hedef doğrultusunda, işin en başında gerekli ISO ve HACCP belgelerimizi aldık. Bu belgeler, gıda güvenliğini sağlayan, dünya çapında kabul görmüş standartlar içerir ve bizim için bu süreçler, işin başından beri ciddiyetle yürüttüğümüz bir sorumluluk oldu. Şirketimizin Ortaklık Yapısı: BNG şirketinde bir ortak olarak görev alıyorum. Biz işimizi sadece ticari bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda topluma ve sektöre karşı bir sorumluluk olarak da görüyoruz. Bu nedenle üretimde en yüksek standartları korumaya gayret ediyoruz.
İthalat ve hayvan seçimi: Amerika ve Almanya’dan kaliteli damızlık hayvanlar
2011 yılında işletmemizi kurduktan sonra, Amerika ve Almanya’dan ithal ettiğimiz gebe düve ve damızlık hayvanlar ile işe başladık. Dünyada tarım ve hayvancılıkta öne çıkan ülkelerden olan Amerika ve Almanya’dan hayvan ithal etmemizin nedeni, bu ülkelerin buzağı sağlığı, üretim verimliliği ve hayvan refahı gibi konularda daha ileri düzeyde olmalarıdır. Bu sayede hem süt verimi yüksek, hem de hastalıklara karşı dirençli hayvanlarla işletmemizi büyüttük. 2013 yılında işletmemiz, ari işletme statüsüne geçti. Bu, hastalıklardan arındırılmış ve sürekli denetlenen bir işletme olduğumuzun bir göstergesidir. Ari işletme sertifikası, sektördeki en güvenilir belgelerden biri olup, üretimimizde sağlıklı ve kaliteli hayvanlar bulundurduğumuzun en büyük kanıtıdır. 2015 yılı itibarıyla dışarıdan hayvan alımını tamamen durdurduk. Bu kararı almamızın nedeni, işletmemizde yetiştirdiğimiz hayvanların kalite ve sağlık standartlarını koruma amacımızdır. Artık dışarıdan hayvan alımı yapmıyor, sadece kendi çiftliğimizde yetiştirdiğimiz damızlık gebe düveleri satışa sunuyoruz. Bu süreç bize işletmemizi daha sürdürülebilir ve bağımsız kılma imkanı tanıdı. Ayrıca zaman zaman besicilik de yapıyoruz. Bu da, üretim süreçlerimizde sadece damızlık değil, aynı zamanda et üretiminde de kaliteye önem verdiğimizi gösteriyor.

Sağlık ve salgınlarla ilgili deneyimler
İşletmemizde ciddi bir salgınla karşılaşmadık. Özellikle ihbarı zorunlu hastalıklarla ilgili bir problem yaşamadık. Bunun temel nedeni, çiftliğimizdeki sıkı sağlık önlemleri ve aşılamalarla hayvanlarımızı koruma altına almamızdır. Sadece bir dönem buzağıların ağzında aft çıkması gibi ufak bir problem yaşadık. Bu hastalık genellikle strese veya çevresel faktörlere bağlı olarak gelişir. Ancak hızlı müdahale ve uygun tedavi yöntemleri sayesinde bu sorun kısa sürede ortadan kalktı.
Buzağı İshalleri
Hayvan sağlığı yönetiminde en sık karşılaşılan durumlardan biri buzağı ishalidir. Buzağılar, doğumdan sonraki ilk aylarda bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmediği için enfeksiyonlara daha yatkındır. Bu durumu önlemek için çiftliğimizde koruyucu hekimlik ön plandadır. İshal vakalarını en aza indirmek için aşılamalar ve titiz beslenme protokollerine büyük önem veriyoruz.
Aşı ve Protokoller
Özellikle mycoplasma ve mastitis gibi hastalıklara karşı düzenli olarak koruyucu aşılar uyguluyoruz. Bu aşılar, hayvanların bağışıklığını güçlendirerek olası hastalıklara karşı korunmalarını sağlıyor. Bunun dışında buzağılarda koruyuculuğu artıran protokoller ve düzenli sağlık kontrolleri ile hastalıkların önüne geçmeye çalışıyoruz.

Hayvan kapasitemiz ve yönetim
Bugün itibarıyla işletmemizde 2.350 hayvan kapasitemiz bulunuyor. Bunun 1.100’ü anaç, yani üreme kapasitesine sahip ineklerden oluşuyor. Ayrıca 1.250 sağmal inek ile süt üretiminde de aktif olarak yer alıyoruz. Bu sayı, sektördeki birçok işletmeye kıyasla oldukça yüksek bir kapasite anlamına geliyor ve üretim süreçlerimizin geniş kapsamlı olduğunu gösteriyor.


Hipokalsemi: nadir görülen bir hastalık
Hipokalsemi, sığırlarda doğum sonrasında kalsiyum eksikliği nedeniyle görülen bir hastalıktır. Ancak bu hastalık işletmemizde oldukça nadir görülmektedir. Bunun sebebi, kuru dönem beslenmesi sırasında hayvanlarımıza özel bir beslenme programı uygulamamızdır. Bu dönemde doğru şekilde beslenen hayvanlarda hipokalsemiye rastlanma olasılığı oldukça düşüktür. Biz bu konuda oldukça titiz davranıyor, hayvanların doğum öncesi ve sonrası dönemlerinde sağlıklarını korumak adına en uygun beslenme programlarını uyguluyoruz.
Solunum yolu hastalıkları ve önlemlerimiz
Zaman zaman işletmemizde solunum yolu hastalıkları ile karşılaştığımız oluyor. Bu hastalıklar genellikle çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. En sık karşılaşılan nedenlerden biri, buzağıların altlıklarının yaş olmasıdır. Yaş ve kirli altlıklar, mikroorganizmaların üremesi için uygun bir ortam sağlar ve bu durum solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Bu tür hatalar genellikle çalışan kaynaklı problemlerden kaynaklanıyor. Bu sorunlarla karşılaştığımızda, altlıkların değiştirilmesi ve temizlik kurallarının sıkı şekilde uygulanması gerektiğini personelimize hatırlatıyoruz. Ayrıca havalandırma sistemlerinin doğru çalıştığından emin olarak, hayvanların temiz hava almasını sağlıyoruz.
Başarıdaki en önemli unsur: işin başında durmak ve sıkı takip
Bizim başarımızın en büyük anahtarlarından biri, işin başında durmamız ve çiftlikten neredeyse hiç ayrılmamamız. Hayvancılık gibi sürekli takip ve müdahale gerektiren bir sektörde, gece gündüz işin başında olmak zorunludur. Çiftlikte her şeyin düzgün ilerlemesi, hayvanların sağlıklı olması ve üretim süreçlerinin aksamadan devam etmesi, her an orada bulunmayı gerektirir. Bu nedenle, gece gündüz işletmede kalır, her şeyi birebir takip ederiz. Bu durum bize üretimin her aşamasını kontrol etme, herhangi bir aksaklığı hızlıca fark etme ve çözme imkanı tanır. Sadece işin başında bulunmak değil, aynı zamanda üretim süreçlerinde sürekli iyileştirmeler yapmak da bizim için önemli bir prensiptir.

Yeni mezun veteriner hekimlere tavsiyeler
Bizim işletmemiz, yeni mezun veteriner hekimler için bir okul gibidir. Pek çok yeni mezun, üniversiteden mezun olur olmaz gerçek hayvanlarla çalışmaya başlama şansı bulamıyor. Ancak bizim işletmemizde, deneyimli veteriner hekimlerle birlikte çalışarak hem teorik bilgilerini uygulamalı hale getiriyorlar, hem de gerçek sahada deneyim kazanıyorlar. Yeni mezun veteriner hekimlerin gelişime açık olması gerekiyor. Bu alanda başarılı olmak için sürekli olarak yeni bilgiler öğrenmeye ve kendini geliştirmeye istekli olmak çok önemli. İşletmemize gelen veteriner hekimlerin ve stajyerlerin buradan güçlü bir bilgi ve deneyimle ayrılmalarını sağlamak en büyük hedefimiz.
Çalışan kadromuz
İşletmemizde 1 zooteknist, 5 veteriner hekim, 1 tekniker, 1 rasyon danışmanı ve bilgi işlemde bir çalışan bulunuyor. Çalışan kadromuzun kalitesi, üretim süreçlerimizin sorunsuz işlemesinde kilit bir rol oynuyor. Özellikle veteriner hekimlerimiz, hayvan sağlığını yakından takip ederek her türlü sağlık sorununa zamanında müdahale ediyor. Zooteknistimiz, hayvanların beslenme ve bakım süreçlerinde önemli bir görev üstlenirken, rasyon danışmanımız da hayvanların doğru şekilde beslenmesini sağlayarak verimliliği artırıyor.
Aşıların protokolünüze girmesi için ne gerekiyor?
Bir aşının protokolümüze girmesi için mutlaka ulusal ve bilimsel çalışmalara dayanması gerekir. Yani, aşının güvenilirliğini kanıtlamış olması şarttır. Ayrıca, aşının bulunduğumuz bölgedeki etkinliği de bizim için çok önemlidir. Bazı aşılar, farklı bölgelerde daha iyi sonuç verebilir. Bu nedenle bölgeye özel etkilerini göz önünde bulundurarak karar veriyoruz. Aşıyı ilk aldığımızda hemen protokole eklemiyoruz. İlk olarak deneme aşaması yapıyoruz, aşının hayvanlar üzerindeki etkilerini gözlemliyoruz. Eğer olumlu sonuçlar alırsak, o zaman aşının sürekli olarak kullanılmasına karar veriyor ve protokole ekliyoruz.
İlaç denemeleri ve protokol yönetimi
Aşılama sürecinde olduğu gibi, ilaç kullanımı konusunda da benzer bir yöntem izliyoruz. İlaçları da protokole almadan önce gruplara ayırarak deneme yapıyoruz. Olumlu sonuçlar aldığımız ilaçlarla yolumuza devam ediyoruz. Bu süreç, işletmemizde bilimsel yaklaşımla kararlar aldığımızı ve hayvan sağlığını ön planda tuttuğumuzu gösteriyor.
Türkiye kendi ilaçlarını üretebilir mi?
Türkiye’nin kendi ilaçlarını üretebileceğine inanıyorum, hatta bu ilaçlar daha etkili olabilir. Çünkü yerel şartlara uygun olarak üretilen ilaçlar, Türkiye’deki çiftliklerin ihtiyaçlarına daha hızlı ve doğru şekilde cevap verebilir. Her çiftlikte yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda, ülkemizde daha etkin ve ekonomik çözümler bulunabilir.