Verimliliğin Peşinde! Ünallar Tarım İşletmesi Röportajı
Verimliliğin Peşinde Röportaj Serisi:
Ünallar Tarım İşletmesi
Koruyucu hekimlik bilinci bir çiftliğin en kritik noktasıdır. Konya’da bulunan Ünallar Tarım İşletmesi’nin koruyucu hekimlik bilinci işletme verimliliğini artırırken sürdürülebilir hayvancılık alanında önemli başarılara imza atıyor.
Dollvet sponsorluğunda gerçekleştirilen “Verimliliğin Peşinde” projemizin bu sayıdaki durağı Konya’da faaliyetlerine devam eden Ünallar Tarım İşletmesi.
2011 yılında kurulan Ünallar Tarım İşletmesi, yıldan yıla kapasitelerini istikrarlı bir şekilde artırdı. Konya bölgesinde yer alan işletme bölge ekonomisine büyük katkıda bulunuyor. Süt ve besi alanında yetiştiricilik yapan işletme konumuyla büyük avantaja sahip, hayvan besleme için gereken yemleri kolay temin edebilen işletme hayvancılıkta önemli bir noktada yer alıyor.
Bu başarılı ve istikrarlı işletmenin bugüne nasıl geldiğini ve koruyucu hekimlik bilinciyle ilgili merak edilen noktaları Veteriner Hekim Melih Umay’a sorduk. Deneyimli bir hekimle yaptığımız dikkat çekici röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Vet. Hekim Melih UMAY
Ünallar Tarım İşletmesi
Veteriner Hekim Melih Umay’ı tanıyabilir miyiz?
Melih Umay: 1978 senesinde Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldum. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünde 26 yıl çalışma serüvenim oluştu. Daha sonra Aksa Tarım’ın İnanlı ve Tekirdağ Tarım İşletmelerinde 6 yıl genel koordinatörlük ve müdürlük yaptım. Sonrasında Ünallar Tarım İşletmesi’nde çalışmaya başladım.
Ünallar Tarım İşletmesinin kurulumundan bugüne olan serüvenini anlatır mısınız?
Melih Umay: İlk başta arazi alımıyla başladık. Arazilerin belirli kısımları alındıktan sonra 1000 başlık bir işletme olarak planlanıyordu. Amerika’dan ilk hayvanları ithal ettikten sonra kurulan çiftlik ve alınan alet ekipman için 1000 baş eksik kalacaktı bu sebeple kapasiteyi 5000 başa kadar çıkarttık. İşletmenin en büyük avantajı kaba yemin en bol yetiştirildiği bölgede yer alması. Şu anda ise toplam 11000 başlık kapasiteye ulaşmış durumdayız.
İşletmenizin teknik yapısından bahseder misiniz?
Melih Umay: Şu anda işletmede 11000 hayvan bulunmakta, bu hayvanların 2000 başı besi için kullanılan erkek materyal, 9000 başı dişi materyal. Dişilerin 4500 başı sağmak inek olarak, kalan 4500 baş düve, buzağı şeklindedir. Hayvanların tamamı Holstein ırkından oluşmakta. Amerika’dan alınan suni tohumlar ile işlemler sürdürülmektedir. İşletmemizde 1 zoote knist, 7 veteriner hekim ve 30 veteriner teknikeri başta olmak üzere toplam istihdam 150 personeldir. Günlük ortalama süt verimi 36-37 litredir ancak bazı aylarda 40 litreye ulaştığı kaydedildi.
Mevsimsel olarak nasıl bir yerdeyiz?
Melih Umay: İşletmenin yeri İzmir veya Balıkesir gibi mevsime sahip olmadığından dolayı kaba yem temini kolay olduğu için bu bölgeden seçilmiştir. Yıl içinde 2 ay bir sıkıntımız oluyor ancak geçtiğimiz yıllarda bu sıkıntıyı ılıman havadan dolayı yaşamadık. İşletmemizde hava sirkülasyonu yeterince sağlandığı için hayvanlar rahat ediyor.
Süt varsa mastitis var, mastitle mücadelede Ünallar nasıl başarılı oluyor?
Melih Umay: Mastitisle ilgili mücadelemizde öncelikli olarak hijyen şartlarına çok dikkat ediyoruz. Sağım tesisinin ve personelinin hijyeni çok önemli. İkinci olarak aşılama; mastitise karşı hayvanlarımızı 4 ayda bir aşılıyoruz. Memenin dezenfeksiyonuna, sağım öncesi ve sonrası temizliğine özen gösteriyoruz. Hayvanların yattığı yerlerin kuru olmasına dikkat ediyoruz ve devamlı olarak altlıkları zeolit adı verilen malzemeyle dezenfekte ediyoruz.
Her şeyden önce koruyucu hekimlik değil mi?
Melih Umay: Evet. Hayvancılığın tüm kollarında en önemli şey koruyucu hekimlik. Türkiye’de koruyucu hekimlik bilinci oturmuş durumda değil, mühim olan hayvanı hastalandırmamak. Hastalandırmamak için de çevre şartlarının çok düzenli ayarlanması ve aşı programlarına harfiyen uyulması gerekiyor.
Buzağı sağlığı için siz neler yapıyorsunuz?
Melih Umay: Buzağılar doğduğu gün ilk yarım saat-bir saat içerisinde 3 veya 4 litre ağız sütü içiriyoruz. İçirilecek sütlerin kalitelerine bakıp uygun ise annelerinin sütü, uygun değil ise kolostrum depolarındaki dondurulmuş sütler veriliyor. Hem ağız sütünü hem normal sütü pastörize etmeden buzağılara içirmiyoruz. Buzağıların altını kuru tutuyoruz, annesi tarafından yalanmamışsa havlular ve özel kurutma makineleriyle buzağıları kurutuyoruz. İlk gün 3 seferde toplam 8 litre ağız sütü veriyoruz. İkinci gün ağız sütünü içirip buzağı kulübelerine alıyoruz. Daha sonra normal süte geçiş yapıyoruz.
Buzağı ishalleriyle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Melih Umay: Hemen hemen her buzağıda karşılaştığımız olgularda tedaviye erken başlamak zayiatı sıfıra kadar düşürmekte çok önemli bir nokta. Tedaviye gecikildiği takdirde buzağının ilerideki yaşamından süt verimine her şeyi etkiliyor, buzağıya ilk 60-65 gün çok iyi bakmak şart.
Bir aşının sizin reçetenize girmesi için hangi özelliklere sahip olması gerekiyor?
Melih Umay: O konuyu diğer veteriner hekim arkadaşlarımızla görüşüyoruz, ilk günden itibaren aşı programımızı uyguluyoruz. İlk 4 ayda tamamlıyoruz. Daha sonra aşı durumuna göre 4 ayda bir veya 6 ayda bir şeklinde tekrar aşılarını uyguluyoruz. Yeni bir aşı güvenilir bir firmadan geliyorsa muadili olan aşı çıkarılıp yerine yeni aşı konuluyor. Türkiye’de yapılan aşıları ön planda tutuyoruz.
Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Melih Umay: Öncelikle derginize ve Dollvet firmamıza işletmemize göstermiş olduğu önem için teşekkür ederim. Veteriner hekimlik çok kutsal bir meslek, özellikle kapasiteli işletmelerden sorumlu hekimlerseniz sorumluluğunuz bir kat daha artıyor. Benim buradan, sizin aracılığınızla genç meslektaşlarıma söyleyeceğim birkaç sözüm var. Başarılı bir veteriner hekim olmak için onlardan tek istediğim sabırlı olacaklar, bizim çalıştığımız gibi işletmelerde çalışmak istiyorlarsa, derslerine iyi çalışıp kendilerini geliştirecekler, bol bol kitap okumaları ve çok tatbikat yapmaları lazım. Bu mesleği iyi yapan insanlar çok iyi yerlerdeler. Vakalardan korkmamaları gerekiyor hâlbuki bizim mesleğimiz tatbikatla kendini geliştirebileceğin bir meslek. İyi bir işletme yönetiminin ise üç olmazsa olmazı vardır:
1- Nitelikli personelinin olması,
2- Kaba yem temini,
3- Koruyucu hekimlik.
Röportaj: