Verimliliğin Peşinde! Bala Tarım İşletmesi Röportajı

Verimliliğin Peşinde Röportaj Serisi:
Bala Tarım İşletmesi
Bala Tarım’ın başarısının temel taşı sürdürülebilir hayvancılık!Sürdürülebilir hayvancılık, bir tarım işletmesinin kalite standartlarını artıran en kritik unsurlardan biridir. Bala Tarım bu prensiple hareket ederken sektörde öncü adımlarna istikrarla devam ediyor.
Dollvet “Verimliliğin Peşinde” projemizin şimdiki ayağında buluşma noktamız Bala Tarım Hayvancılık işletmesi. 2010 yılında Tigem İşletmelerinden kiralanan Bala Tarım yıllar içinde kapasitesini istikrarlı bir şekilde artırarak Türkiye’nin en büyük hayvancılık işletmelerinden biri haline geldi.
İç Anadolu’nun orta noktasında yer alan işletme, konumu ve profesyonel işletme anlayışı sayesinde tarım ve hayvancılık faaliyetlerini mükemmel bir uyum içinde yürütüyor.
Bu başarılı ve sürdürülebilir işletmenin bugüne nasıl ulaştığını ve sürdürülebilir hayvancılık konusundaki stratejileri Bala Tarım Genel Müdürü Göksel Acar’dan dinledik. Bu alanda izlediğimiz yenilikçi yaklaşımları, özenle hazırladığımız röportajımızda sizlerle paylaşıyoruz.

Göksel Acar
Bala Tarım Genel Müdürü
Bala Tarım’ın Genel Müdürü olarak ne kadar zamandır bu görevi yürütüyorsunuz? Bala Tarım’da çalışmaya başladığınız günden bugüne işletmenin gelişiminden bahseder misiniz?
Göksel Acar: 2017 yılında Bala Tarım’da genel müdür yardımcısı olarak çalışmaya başladım. 2023 yılında ise genel müdür olarak görevime devam etmeye başladım. İşe ilk başladığımda, Bala Tarım 500 baş kapasiteli bir sağmal işletmeydi. Zamanla işletmenin ari işletme onay sertifikasını tamamladıktan sonra kapasiteyi 1000 başa çıkardık ve günümüzde 2000 baş sağmal kapasiteye ulaştık. Hedeflerimiz arasında, 4000 baş sağmala kadar büyümek var. Bu hedefe etap etap ilerleyeceğiz. İlk iki etabı tamamladık; üçüncü etapta 3000 sağmal, dördüncü etapta ise 4000 sağmal kapasiteye ulaşmayı planlıyoruz.

Bala Tarım’ın gelecek dönem perspektifinde ne gibi yatırımlar bulunuyor?
Göksel Acar: Öncelikle, 85.000 dekar arazinin tamamında sulu tarım yapmayı hedefliyoruz. Şu anda 30.000 dekarda sulu tarım yapıyoruz ve bu alanı genişletmeyi planlıyoruz. Çünkü kuru tarımda verim elde edilemiyor. Ayrıca, hayvancılıkta 4000 sağmal kapasiteye ulaşıp, bununla beraber 10.000 başlık bir besi operasyonu da planlıyoruz.

Bala Tarım’ın fiziki yapısını ve faaliyet alanlarını özetler misiniz?
Göksel Acar: Bala Tarım, 2010 yılında özelleştirilen bir Tigem işletmesi. O zamandan beri büyükbaş hayvancılık, bitkisel üretim ve meyvecilik gibi üç ana başlıkta faaliyet gösteriyoruz. Meyvecilikte 4000 dekarlık bir elma bahçemiz var. Bitkisel üretimde ise yaklaşık 17 farklı çeşit ürün yetiştiriyoruz ve 60.000 dekar kadar bir alanı işliyoruz. Büyükbaş hayvancılıkta ise tamamen süt üretimi yapıyoruz.
İşletmenizdeki teknik personel ve veteriner hekim kadronuz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Göksel Acar: Bala Tarım olarak 120 kişilik bir ekibimiz var. Bunun 40 kişilik kısmı teknik kadrodan oluşuyor. 17-18 kişi hayvancılık departmanında çalışıyor, diğerleri ise bitkisel üretim ve meyvecilik kısmında görev alıyor. Toplamda altı veteriner hekimimiz ve üç zooteknistimiz var.
Sürdürülebilir hayvancılıkta başarıyı nasıl elde ediyorsunuz?
Göksel Acar: Bala Tarım, konumu açısından Türkiye’deki en avantajlı işletmelerden biri. Kaliteli yem bitkisi, başarıyı getirir. Biz, kaba yemimizin %80’ini kendimiz üretiyoruz; yoncamız, mısır silajımız, buğdayımız, arpamız, otumuz, her türlü ürünü kendimiz üretebilecek bir işletmeyiz. Bu kaliteyi yakaladığınızda, işletmenin verimliliği ve performansı yüksek oluyor. Bu da sürdürülebilir bir operasyon yönetmemizde elimizi güçlendiriyor. Eğer sürekli dışarıdan ham madde almak zorunda kalsaydık, işletmemizin bu kadar başarılı olması mümkün olmazdı.

Bala Tarım kalite standartlarını nasıl koruyor?
Göksel Acar: Departmanlar arasında çok iyi bir iletişim var. Bu, tamamen iletişime dayalı bir süreç. Profesyonel danışmanlarla çalışıyoruz. Hayvancılık işletmesi taleplerini dile getiriyor, ziraat ekibi de o talebe yönelik üretim yapıyor. Danışmanlarımızla birlikte, hangi nitelikte ürün yetiştirilmesi gerekiyorsa, o hedefleri tutturmak için ciddi bir efor sarf ediyoruz. Departmanlar, birbirleriyle uyum içinde çalışıyor ve gerektiğinde birbirlerini denetleyebiliyorlar. Hayvancılık departmanı, yem kalitesi konusunda net kurallar koyuyor ve bitkisel üretim departmanı da o kalitede yem üretiyor. Bu sayede işletmemize giren ürünler konusunda olumsuz bir durumla karşılaşmıyoruz.

Bala Tarım’ın başarısının arkasındaki üç anahtar faktör nedir?
Göksel Acar: Birincisi, sabır. Bala Tarım, ciddi bir sabrın sonunda elde edilen bir başarı. Şu anda ekip arkadaşlarımla birlikte minimum 8-9 yıllık bir çalışma süresi oluşmuş durumda. Üst yönetimin istikrarlı olması, kadromuza sahip çıkıp koruyabilmemiz, Bala Tarım’ın başarısındaki en büyük etkenlerden biri. İkincisi, patronların yenilikçi ve yatırım odaklı olması. Patronlarımız, tarımın dünyada önünün açık olduğuna inanıyor ve bu konuda bize ciddi destek veriyorlar. Üçüncüsü, her alanda en iyiyi hedefliyoruz. Meyvecilikte, bitkisel üretimde ve hayvancılıkta ilk üçe girmeyi amaçlıyoruz. Bu yönde ilerliyoruz.


Önceliğimiz Hastalıklardan Korumak
Bala Tarım’ın sorumlu Veteriner Hekimi Mehmet Efe koruyucu hekimliğin işletmelerin sürdürülebilirliği için birinci öncelik olduğunu söylüyor.
Dezenfeksiyon, hijyen ve biyogüvenlik konularına büyük önem veriliyor.
Aşıların düzenli olarak uygulanması ve biyogüvenlik önlemlerinin alınması öncelikli programlardandır.
Koruyucu hekimlik ve aşıların rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Vet. Hekim Mehmet Efe: Aşılar düzenli olarak yapılıyor, ancak biyogüvenlik önlemlerinin göz ardı edilmesi haksızlık olur. Biyogüvenlik, aşılar kadar önemlidir çünkü aşının etkili olabilmesi için uygun şartların sağlanması gerekir. Koruma kesinlikle tedaviden daha ucuz.